Archive for the arkadaşlar Category

>İzmir Kukla Günleri Ve Bir Oyun

Posted in arkadaşlar, buluşma, duyuru, etkinlik on March 16, 2011 by ekinvebiz

>Bu hafta geçen hafta sonundan itibaren tam “bahar gelmiş neyime” durumu yaşadık kızımla. O hasta, ben hasta… Neyse toparlanıyoruz yavaş yavaş epey bir süründükten sonra.

Hafta sonu Ekin’in okuluyla birlikte İzmir Kukla Günleri kapsamında bir kukla gösterisine gittik. Okulla olmasa da gitmeyi planladığım bir oyundu, Bulgaristan’dan State Puppet Theatre grubunun Allegro Vivace adlı oyunu. Bence izlemesi çok eğlenceli bir kukla gösterisiydi. Ekin özellikle müziklerini çok sevdi. Çünkü çoğunlukla klasik müzik ezgileri kullanmışlardı.

Oyundan birkaç görüntü…



Oyundan sonra kukla oynatıcılar, çocukları kuklara dokunmaları ve fotoğraf çektirmeleri için sahneye çağırdılar.

Çocuklar merakla kuklaları incelediler.


Bir ara fazla izdiham olunca Ekin pek hoşlanmadı bu kalabalık durumdan, o gece hastalandığı düşünülürse çok şaşırtıcı değil benim için o günkü keyifsizliği…


Ekin ve sınıf arkadaşı Zeynep. Zaten bizim bulunduğumuz tüm fotoğrafları (Ekin kucağımdan inmek istemeyince) Zeynep’in annesi çekti sağolsun.


Oyun sonrası ısrarla kucağımda kalmaya karar veren Ekin’ciğim, “anne tost istedi canım” deyince canıma minnet dedim ve kızıma Güzelyalı’da tost ve ayran ısmarladım. Gerçi sonlarına doğru gözleri kızarıp ateşi çıkmaya başlamıştı ama olsun. Kızım ister de ben yapmaz mıyım?

>Merak Güzel Şey ;)

Posted in arkadaşlar, buluşma on February 18, 2011 by ekinvebiz

>

Üzerinden bir aydan fazla geçti. Yeni yılın ilk haftası bir yılbaşı partisine gitmiştik, anneler ve çocukları için düzenlenen bir “eğlence” (Ekin’in deyişiyle “beyazlar partisi”). Yok, partiden bahsetmeyeceğim, çünkü anlatmaya değer pek bir şey yoktu partide 🙂 Normalde benim asla gitmeyeceğim bir partiydi. Geçen ayki buluşmamız orada olsun diye karar alınınca, zoraki bir gidiş oldu bu. Neyse, fotoğrafları düzenlerken, hoşuma giden birkaçını yayınlamak için yaptım bu girizgahı :))

Hilton’un 32. katından dışarıya bakmaya çalışan meraklı kuzular, oradaki en eğlenceli ve en tatlı şeydi, buna eminim 🙂
Hah, keşfettiler pencere önünü, çıkmak için bu telaş 🙂

“Vaaay, binalara bak! Ne kadar küçük görünüyorlaaaar!”

“Bak, bak, deniz orada işte…”

“Çatılara baak! Binalar oyuncak gibi değil mi Sarp?”

“Arabaları gördün mü Ekin?”

En güzelini yaptınız kuzular, içeride ilginç hiçbir şey yoktu. 32. kattan dışarıya bakmaktan daha ilginç ne olabilir ki zaten? :)))

İçerde azıcık boyama,

… biraz da balondan kılıç oyunu vardı.


Kendi eğlencesini bulan çocuklarımız, Işıl ve Helil ve tabi 2 kadeh de şarap olunca gün daha güzel geçiyor elbette 🙂

>Alman Kermesi ve Birkaç Etkinlik

Posted in arkadaşlar, buluşma, el işi, etkinlik on November 30, 2010 by ekinvebiz

>

Haftasonu, jimnastik eğitmenimiz Ute’nin davetiyle Güzelbahçe Amfitiyatro’da gerçekleşen “Geleneksel Alman Noel Bayramı Kermesi”ne katıldık. Üç yıldır düzenlenen bu kermesten elde edilen gelir sokak çocukları yararına kullanılıyormuş. Düzenleyen grup “Dileğimiz, bir noel kermesinin geleneğini, ortamını ve keyfini Türkiye’de de yaşamak ve elde edilen gelir ile yoksul çocuklara yardım etmek” diye açıklıyorlar amaçlarını. (Detaylı bilgi için tıklayın) Biz de haftasonu Işıl, Hande ve Sarp’la beraber katıldık. Çocuklar değişik kültürler ve ortamlarla karşılaşsın, bizim de amacımız buydu 🙂
Güzelbahçe Amfitiyatro burası, yukarıdan kermesin bir kısmı görünüyor…


Çok kalabalıktı, açık alanda barbekü partisi yapılıyordu. Mis gibi kokular karşıladı bizi girişte 🙂 İçeride çeşitli standlar vardı, kimisinde yiyecek içecek (sıcak şarabın kokusu nefisti!), kimisinde elişi objeler, kitaplar, CD’ler satılıyordu. Kalabalık olması nedeniyle çok rahat bakamadık. Üst katta nefis pastaların standları vardı. Gittiğimizde karnım da açtı, yemeye içmeye gitmişim gibi yiyecekler en çok ilgimi çekti :)))

Sonunda Ute’yi bulduk, çocuklar için etkinlikler düzenlenen bölümdeymiş. Biz de Ekin ve Sarp’la katıldık. Birkaç farklı etkinlik içinden çerçeve süslemeyi seçti Ekin.

Pembeli bizim sevgili Ute’miz 🙂



Ekin’in süslediği çerçevenin tamamlanmış hali 🙂

Ekin’le Sarp başka neler varmış diye inceliyorlar…

Çocuklar için etkinlikleri Marion’s / Cumhuriyet Anaokulu düzenlemişti. Ekin profesyonel yüz boyamayı dikkatle izledi 🙂

Kermeste beni gülümseten bir fotoğraf :))))


Birşeyler atıştırdıktan sonra kalabalıkta bunalınca dışarı çıktık. Yamaçtan manzarayı seyrettik.



Çocuklar biraz parkta oynadılar. Rüzgarı artması ve serinlemesiyle eve dönmeye karar verdik.


Akşam evde, kermeste Ute’nin gösterdiği ama yapmadığımız bir diğer etkinliği yapmaya karar verdik. Bunu için bir avuç karanfil ve bir adet portakal yeterli 🙂


Portakalın yüzeyine karanfilleri batırıyoruz. Kermeste bu portakalları sağa sola asıp süsleme yapmışlardı. Sert karanfiller parmaklarımızı biraz acıtsa da güzel bir etkinlik oldu.

>Sığacık’ta Güzel Bir Pazar Günü :)

Posted in aile, arkadaşlar, buluşma, gezi on November 8, 2010 by ekinvebiz

>Dün arkadaşlarımız Murat ve Aylin’le güzel bir kahvaltı yapmak için Seferihisar yolu üzerinde bir yere gittik. Hava nefisti, bol güneşli güzel İzmir’imin güzel havası :))) Kasım ayındayız yahu, dünkü havayı (hatta geçen haftaki havayı) gören ilkbahar geldi zannedecek 🙂

Ekin kahvaltıyı pas geçip oyuna kaptırdı kendini. Kendinden büyük ablalarla koşturdu, saklambaç oynadı. Masalarına gidip onlarla ve aileleriyle sohbet etti. Biz de dört kişi yaptık kahvaltımızı 🙂 En güzeli de dalından ayva toplama kısmıydı. Çocuklar bayıldılar ayvaları dalından koparmaya. Sitemizdeki mandalina ağaçlarına pek yüz vermeyen kızım, burada ayva ağacının dallarına boyu yetiştiği için toplamak istedi 🙂



Kahvaltıdan sonra eşimin teklifiyle Sığacık’a gittik. Türkiye’nin Cittaslow başkenti Seferihisar’da, Sığacık Mahallesi kale içi pazarını gezdik. Bu pazarda çiftçiler ve ev hanımları kendi ürettikleri ürünleri satıyorlar. Daha fazla bilgi için Sığacık Mahallesi Kale İçi Pazarı ‘nın facebook sayfasını ziyaret etmenizi öneririm.

Pazardan birkaç görüntü…


Ekin en çok bu kedilileri sevmiş 🙂


Herkes kendi yaptığını ürettiğini satışa sunmuş. El emeğiyle yapılmış işlere bayılırım!



Ekin elbette ev yapımı oyuncakların olduğu standla çok ilgilendi. Satıcı amcası ona çift taraflı bebeği anlatırken…

Bilin bakalım Ekin almak için hangisini seçti?

İşte bu “kız ayıcık”ı :))

Aylin, Ekin, ben sokakları gezerken, Ahmet ve Murat da fotoğraf çekiyorlardı. Güzelim makinemi yanıma alıp çekmeye başladığım ilk anda şarj etmemiş olduğumu görüp kafamı vuracak duvar araken, Ahmet ve Murat’ın aynı marka hiper süper cep telefonları imdadımıza yetişti. Burada gördüğünüz tüm fotoğraflar bu cihazlarla çekildi (yaşasın teknoloji, ve teknoloji meraklıları :P). Bazılarını da ben çektim ama kendi makinem gibi keyif vermeyince bu işi onlara devrettim :))

Kaleiçi pazarının genel görünümü…



Bunlar da tepeden görünümleri 🙂 Murat abiiii, nerdesin! Ayıcığı alıp kalenin tepesine mi çıktın? :))))


Biz Aylin’le kendimizi kaptırmış sebzelere dalmışken, Bizimkiler de bol bol Ekin’in kale duvarlarında fotoğraflarını çekmişler 🙂 Ama ne güzeldi o sebzeler meyveler…

Murat abisi Ekin’i çekerken…



Alakasız not-1: Dün akşam eve geldikten sonra National Geographic kanalında “Büyük Göçler” belgeselini seyrettim. Ekin uyumasa kesin izlerdi, bayılır çünkü. Yengeçlerin gözlerine asit salan deli sarı karıncaları izlerken de etkilendim ama, yavru antilopun yorgun düşüp o uzun yorucu yürüyüşe dayanamayarak yere yığılması ve annesinin çaresizce onu bırakmak zorunda kalışını izlerken çok etkilendim, gözlerim doldu. Artık belgesel izlerken bile ağlayacak hale geliyorum, nedir bu, normal miyim ben? :)))

İzlerken bu sesi bir yerden tanıyorum dedim. Bir süre sonra “Aaa, Tarkan bu yahu” dediğimde eşim “yok ya, adam orjinaline benzeteyim derken iyice kısık ses yapmış, o değildir” dedi. Google sağolsun öğrendim Tarkan’mış seslendiren belgeseli 😛 Söylemesi ayıp ama kulaklarım iyidir :)))

Alakasız not-2: Bu ara bunu dinleyesim var. Saat uygun olsa bir de bira açasım 🙂 Öylesine…

>Ekin’in 4 Yaş Partisi

Posted in aile, arkadaşlar, özel gün, buluşma, doğumgünü on October 13, 2010 by ekinvebiz

>

Öncesinde organizasyon ve hazırlıklar, sonrasında yorgunluk, babaannenin bizi ziyareti, jimnastik, yapılması gereken alışverişler gibi işler nedeniyle sonunda Ekin’in doğumgünü partisinden fotoğrafları yayınlayabiliyorum…

Evden çıkmadan önce…



Parti için temamızı Ekin’in isteğiyle “tavşan” olarak belirledik. Tavşan şeklinde pasta, tavşan şeklinde balonlar ve her renkte tavşan kulakları 🙂


Evde kendi pişirdiğim yiyecekler… Partimiz için lezzetli ikramlar hazırlamaya çalıştım (arka sıradaki mini toplar, sevgili Işıl’ın gönlünden kopup bu masaya geldiler :))) ). Minik misafirlerimizin, özellikle Eren’imizin 🙂 ilgisine bakılırsa lezzetli olduklarına şüphe yok :))



Aynı anda hepimizin oturamadığı masamız. Malum, çocuğu olanlar pek oturamadılar :)))


Palyaço ablamız…

Yüzü boyanan doğumgünü çocuğu…

Ekin, pek sevdiği Derin ablasıyla…



Parti güzellerimizden bazıları…



Bu yakışıklı da en minik misafirimizdi, bebek Asım 🙂

Pasta zamanı !…

Annesinin kuzusu…


Parti yorgunu :))

Bunlar da Ekin’in 4 yaş partisine katılan küçük dostlarımıza hazırladığımız hediyeler. “Ekin’in hediye defteri” ve neşeli çıngıraklar 🙂


Partimize katılan tüm ailemize, dostlarımıza ve küçük arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Birlikte kızımızın yeni yaşını kutlamaktan mutluluk duyduk. Hep beraber nice sağlıklı yaşlara… (facebook’tan güzel dilek ve yorumlarını ileten dostlarımıza da ayrıca teşekkürü borç biliriz :)) )

Sonradan eklenen önemli not: Her aşamada planlama ve uygulamada destek olan, çocuklara verilecek hediyeleri tasarlayıp organize eden, Ekin’e cici bir elbise bulamayınca hemen devreye girip her zamanki zevkli seçimiyle olayı çözen sevgili eşime de çok teşekkür ederim. İşinin gücünün arasında “nerden çıktı şimdi bu?” demeden koşuşturup durdu, her zaman olduğu gibi isteklerimizi önemsedi. Sen birtanesin!

>Pazar Kahvaltısı Buluşması

Posted in arkadaşlar, buluşma on July 19, 2010 by ekinvebiz

>Pazar günü kahvaltıda, İzmir’e bir yakınlarının düğünü için gelen sevgili Elif’in (blogcu anne) daveti üzerine Crowne Plaza’daydık. 3 aile (biz, Elif ve eşi, Zeynep, eşi ve minik kızları Selen) buluşup keyifli bir sohbet eşliğinde kahvaltı yaptık.

Vaktimiz kısıtlı da olsa bir arada olmak heyecan verici ve güzeldi. Sanal ortamdan gerçeğe dönüşen tanışmamız, eşlerimizin de olmasıyla daha da keyifli hale geldi.


Afiyet olsun Doğan ailesi :))) Tabi çocuklarınız da yanınızda yokken rahat rahat yiyin :))

Elif’le Doğan, Deniz’i ve Derin’i getirmemişlerdi. Bu işe en çok Ekin’im bozuldu. Özellikle Deniz’le oynayacak diye seviniyordu, Elif’ten çocukların gelmeyeceğini öğrenince hemen Ekin’e söyledim. “Peki Deniz’le Derin’i ne zaman göreceğim anne?” diye sorup durdu bana 🙂 Crowne Plaza’da kendine bulduğu arkadaşı Alara da ailesiyle erkenden gidince, “off, hiç arkadaş yok burda, ben burayı sevmedim” deyip durdu. Kızım arkadaşsız yapamıyor :))) Neyse ki boyaları ve resim defteri vardı da biraz oyalandı.

Bir ara babasıyla otelin içinde gezinti yaptılar. Ekin geçmiş piyanonu başına, çalar gibi yaparak oyuncağı Hipo’ya bir konser vermiş 🙂


Zeynep’in kızı Selen’in Ekin’e verdiği tepkiler çok hoştu, sürekli Ekin’e gülümsedi. Ekin bebekleri çok sever, o da çok nazik davrandı severken bebeği. Selen’in ablası da yanlarında olsaydı keşke… Eee, bebekle bir yere kadar oynayabiliyorsun :)))

Bu kadar şefkate ve bebek sevgisine rağmen, sorunca (ben sormuyorum :P) kesinlikle kardeş istemediğini söylüyor Ekin! ( Şimdi buraya yazayım da, neden kardeşim yok diye sorarsan gösteririm bu yazıyı :)) )


Hipo’yu Selen’le tanıştırıyor Ekin 🙂 Bakışlara bakar mısınız?

Daha uzun buluşmalarda, bu kez tam kadro (Deniz’i, Derin’i ve Aslı’yı da isteriz) buluşmak dileğiyle…

>Cunda ‘daydık :)

Posted in arkadaşlar, buluşma, gezi, tatil on June 26, 2010 by ekinvebiz

>

10-11-12 Haziran’da sevgili arkadaşım Nuran ve oğlu Emincan’la Cunda’da buluştuk. Uzun zamandır istediğimiz bu buluşma Nuran’ın ailesiyle birlikte İzmir’e gelişini ertelemesi nedeniyle Cunda’da gerçekleşti 🙂 İstanbul’daki ilk Montessori seminerinde Nuran’cığımla yüzyüze tanışıp vakit geçirme imkanı bulmuştum. Hatta kısa bir süre sevgili eşini ve Emincan’ı da görebilmiştim. Onları İzmir’e beklerken planları değişti, bizi Cunda’ya davet ettiler. Biz de seve seve kabul ettik, Ekin’le Emincan’ı bir araya getirmeyi çok istiyorduk çünkü :))

Her ne kadar Emincan İstanbul’daki haline göre biraz daha keyifsiz olsa da, birlikte olmak hepimizin hoşuna gitti sanırım 🙂

Ekin plajda Beyaz’ı severken…

Plajda çok güzel oynadılar, ah bir de Emincan mayosunu çıkarmasa :))) Kumda çukurlar açıp, içini suyla doldurdular. Emincan’ın bazı oyuncaklarını dalgalar aldı götürdü 🙂



Ekin denizi çok seviyor. Ekim ayında doğdu, dolayısıyla 7-8 aylıktı ilk yazını karşıladığında ve o zamandan beri bir sukuşudur kendisi 🙂 Benim bile çekinerek girdiğim soğuk sulara rahatlıkla girip hiç çıkmak istemezdi. Şimdi de öyle. Kucaklayıp hop diye suya bırakabiliyorum, sevinç çığlıkları atıyor denizde. Havuzu zaten tercih etmiyorum hiç. Zaten İzmir’de yaşayıp havuza mı girilir, her yerimiz deniz :)))

Emincan uyurken Ekin Nuran ablasıyla denize girdi, hem oynadılar, hem sohbet ettiler. İzlemesi çok hoştu benim için 🙂

Emin dedeyle resim zamanı 🙂


Emincan’ın bizim için toplayıp ayırdığı kozalakları birlikte boyamak kısmet olmadı ama, annesi Emincan’ı uyutmaya çalışırken, Ekin Emin dedeyle beraber suluboya yaptı. Ekin kozalakları boyadı, Emin dede de gazetenin üzerini 🙂

Bahçede çiftlik kurma zamanı…


Ekin’in “hayvanlar dünyası” …

Aralarda oyun hamuruyla oynadılar.

Parklarda oynayıp, sokaklarda koştular. Bir de Mustafa olmasa, Ekin’e göre Emincan kendisiyle daha çok oynayacaktı. Bir ara Ekin Emincan’la daha çok oynamayı umut ettiği için “Mustafa gelmesin anne, o gelince Emincan benimle ilgilenmiyor” dedi. Nuran’cığım ağladı bu söz üzerine. Canım benim 🙂 Ama Emincan da Mustafa diye deli oldu, sürekli Mustafa’yı aradı ve istedi 🙂

Nuran “Hadi el ele tutuşalım” deyince, ellerini uzatıyorlar…


Bizim döneceğimiz günün sabahı, Emincan çok özlediği babasına kavuştu. Allah hiçbir çocuğu anne-babasından ayırmasın, o beş gün ne zor gelmiştir kimbilir Emincan’a…

Cunda’da çok güzel bir kahvaltı yaptık hep beraber.

Ekin kahvaltıda elbette resim yaptı… Bu huyunu bildiğim için her daim çantamızda boya ve resim defteri bulundururum. Ama servis için konulan kağıtlar da işimizi görür :))


Külahtan burun 🙂 Şeref amcası sağolsun, yere düşen külahın yerine yenisini getirdi Ekin için.

Çok sıcak bir gündü, fazla dolaşamadık bile. Biz de çok özlediğimiz kişiye kavuşmak için yollara düştük sonra 🙂

Güzel gece sohbetlerimiz için Nuran’cığıma, misafirperverlikleri için Hasibe anneanne ve Emin dedeye (çocukların ağzıyla söylemekten adları böyle kaldı bende :)) ) çok teşekkür ederiz. En yakın zamanda İzmir’de buluşmak üzere… Nuran, artık erteleme :))))

>Kısa Kısa Son Günler…

Posted in aile, arkadaşlar, buluşma, el işi, etkinlik, küçük ressam on May 19, 2010 by ekinvebiz

>Biriktirip biriktirip yazarsam olacağı bu! Bir sürü çalışma, etkinlik, buluşma sıraya girdiler, hangi birini yazacağım derken hepsi aynı yazıya doluşmak zorunda kaldılar :)) Hepsi değil tabi… Çok yoğun geçiyor günlerimiz, özellikle Montessori konuşup, Montessori çalışmaları yaptığımız günlerimiz çok. Montessori’yle yeni tanışan arkadaşlarım var. Bazen de arkadaşlarımın arkadaşları çalışmalarımızı merak ediyorlar, sorular soruyorlar. Aslında bunlar bence iyiye işaret, alternatif arayışları oldukça eğitim sistemimizde alternatifler oluşabilecek. Neyse uzatmadan kısa kısa geçen günlerden bahsedeyim…

Ekin’le yine bir arkadaş buluşması… Ekin’in sık sık arkadaşlarıyla bir arada olabileceği ortamlar oluşturmaya çalışıyorum. Bu konuyu önemsiyorum çünkü, çocuklarla birlikte olmanın her çocuk için yararı büyük.


Arabalarla oynamayı çok seven kızım… Talan edilmiş bir arkadaş evi 😛


Minderlerin üzerinde zıplayarak açılmaya çalışılan aydınlatma düğmesi ve çığlıklar atarak sevinen çocuklar :))


Çocuk atölyesindeyiz. Periyodik olarak gitmeye çalıştığımız bu atölyede, ayıcık şeklinde kalemlik yaptık bu sefer…


Yaza çize, kalem tutmayı epey bir geliştirdi Ekin…


Yapabileceği her aşamayı kendisine bırakıyorum. Katılan birçok annenin aksine :))))


İşte kalemlik, eve gidince Ekin keçeli kalemlerini yerleştirdi hemen 🙂


Hafta sonu iki gün dolu dolu aile günleriydi. Cumartesi Ekin’in kuzeni Derin’in doğumgünüydü. Pazar günü de diğer iki kuzeniyle birlikteydi. Yani Ekin için harika bir haftasonuydu, bayılıyor kuzenleriyle birlikte vakit geçirmeye…

Teyzesi ve Ekin 🙂


Nuran’cığım, Ekin’in ille giyeceğim diye ısrar ettiği elbiseye bak bakalım, tanıyacak mısın 😉

Anneanne ve iki kuzen…

Pazar günü 4 nesil biraradaydık. Büyük ninemiz (eşimin anneannesi), babaanne, baba ve Ekin :)))


Halası ve Ekin… Benziyorlar mı?


Şenol Amcası (enişte oluyor 🙂 ) ile gazete okuyorlar…


Pervin Teyze’mizin evinin bahçesinde bitkileri suladı…


Bahar geldi piknik sezonu açıldı 🙂 Çayır, çimen ve mangal, tutmayın bizi :)) Ekin de mangal başında 🙂


Ekin’in Ümit abisi… “En çok kimi seviyorsun?” diye sorulduğunda, bazen bizden bile önce onun adını söylüyor :)) Onunlayken kimseyi görmüyor, sadece onunla oynuyor…


Ekin futbolu da çok seviyor, Ümit abisinin söylediğine göre topa güzel vuruyormuş :)))

Önümüzdeki hafta sonları eşim çok yoğun olacak ve yine pazar günleri de çalışacak. Tam da Ekin’in babasını geceden sabaha özlediği bir dönemde… Sabah gözünü açıp babasını özlediğini söyleyip telefonda konuşuyor, akşam o gelmeden uyursa, gece koynunda uyuyor, akşamın gelmesini iple çekiyor ve “baba-kız günü yapacağız, annem olmadan” diye pazar günleri beni evde bırakmaya çalışıyor, sonra da vazgeçiyor :))) Bu ara sürekli ofisteyiz zaten, bu yazıyı da ofiste yazıyorum. Olmazsa pazarları da geliriz babasının yanına, napalım :))))

>Bu Aralar…

Posted in arkadaşlar, baba-kız, küçük ressam on May 7, 2010 by ekinvebiz

>Bu aralar, Ekin sık sık arkadaşlarıyla bir araya geliyor. Her buluşma çok eğlenceli geçiyor. Ve kızımın büyüdüğünü daha çok anlıyorum. Arkadaşlarını özlüyor, birlikte oynamayı talep ediyor ve onlarla beraberken mutlu oluyor.


Tuana, Ekin’in anne-bebek jimnastiğinden arkadaşı. Beraber çocuk atölyelerine de katılıyorlar, arada sırada birbirleriyle telefonla konuşuyorlar. Hep böyle el ele geziyorlar 🙂


Kaya da Tuana gibi Ekin’in yaşıtı. Beraber müthiş uyumlu oynuyorlar. Bir kere bile arıza çıkarmadan 🙂 Oyuncak değiş tokuşu, araba sürmece, kahkalarla gülmece favori oyunları :)))



Bu aralar, (aslında epeydir) gündüzleri diş fırçalama işi Ekin’e ait, ben hiç müdahale etmiyorum. Sadece geceleri el atıyorum 🙂 Evden çıkma hazırlığı yaparken herkes kendi dişini fırçalıyor.


Bu aralar, hep parklarda, bahçede, gezme tozma işindeyiz 🙂 Ayda yılda bir de oyuncaklarda 🙂


Bu aralar, Ekin’in koridordaki resim sergisini yeniledik Ekin’le beraber. Sergilenecek eserlere küçük ressamımız karar verdi 🙂 Sergileme sistemini de değiştirdim, böylesi çok daha pratik :))


Hayvanlar treni de uzun koridorumuzda geçit yaptılar, çuf çuuuf …

“Bu aralar” değil de, “geçenlerde bir aralar” diyebileceğim zaman diliminde, evde birikmiş kırık, parça pastel boyaları fırında eritip yeni boyalar elde etme işine giriştim. Ekin seçti, parçaladı…


… ben fırına koyup pişirdim 😛 Ama koku konusunda kimse uyarmamıştı. Of, mutfağı acayip bir pastel kokusu sardı, çok fenaydı.


Fırından çıkıp soğuyunca Ekin hemen denemelere başladı. Test etti ama pek onaylamadı 🙂 Hatta Tuana gelince beraber boyasınlar diye çıkardım. Bir süre resim yaptılar, sonra ikisi de başka boyalardan istediler, beğenmemişler 🙂


Bu aralar, baba-kız resim yapıyorlar, yan yana, ayrı ayrı :))) Oda, resim atölyesi gibi oluyor bazen. Artık havalar ısındı, balkonu kullanırız.

Bu aralar, herkes Nehir’e ve ailesine destek olmaya çalışıyor, Nehir’e destek olmak için şuraya bir göz atın. Nehir ve tüm hasta çocukların bir an önce sağlıklarına kavuşması için dua edelim. Sahip olduklarımız için de şükredelim…

>23 Nisan / Mektup Arkadaşım

Posted in arkadaşlar, el işi, etkinlik, küçük ressam on May 1, 2010 by ekinvebiz

>Montessori grubumuzda sevgili Banu‘nun ortaya attığı fikirle 23 Nisan/ Mektup Arkadaşım etkinliği gerçekleştirdik. Her çocuk çekilişte kendisine çıkan 3 arkadaşına A5 formatında kalınca kağıda resimler yapıp gönderecekti. Ekin’in de arkadaşları için 3 resim yaptı, karşılığında 3’ü de 2 yaşında olan arkadaşlarından 3 resim geldi 🙂


Ekin’e kullanabileceği malzemeleri çıkardım, kağıtları verdim. Tam “İstersen şöyle yapabilirsin, şu malzemeyi kullanabilirsin” diyecekken, “beni serbest bırak anneciğim” dedi. “Hay hay!” dedim elbette 🙂


Bir ara manzara şu vaziyetteydi :)) Kırpılmış kağıtlar, saçılmış boyalar, kendini kaptırmış bir küçük kız :)))



Resimleri tamamladıktan sonra bana “Tamam anne, bitirdim ben” dedi. Ben de hangi resmi hangi arkadaşına göndereceğini sordum.

Keçeli kalemle ve simlerle yaptığını Mira‘ya,

Dergilerden kesip çeşitli zamanlarda kullandığımız kıyafet fotoğraflarını, pastel boya ve keçeli kalemleri kullanarak yaptığını Ece Gizem’e,


Farklı uçlardaki makaslarla kestiği fon kartonlarını yapıştırıp, simli kalemlerle boyadığını Defne‘ye,


…vermeye karar verdi. Bir tane de fazladan hazırlamıştı. O da kendisine kaldı 🙂


Ben zarflara adresleri yazarken, Ekin zarfları da boyamak istediğini söyledi. Coşup zarflara da resimler yaptı, yıldızlar vs yapıştırdı. Ben de üzerleri şeffaf yapışkan malzemeyle lamine ettim.


Postanede zarfları ile verdiği poz…

Sonra da heyecanla arkadaşlarından gelecek zarfları bekledi. İşte sırayla Mira‘nın, Ece Gizem’in ve Defne‘nin resimleri…




Organizasyonu yapan Banu’ya ve resimleri yapan 3 arkadaşımız ve annelerine ( Banu’ya iki kez teşekkür gidiyor böylece 🙂 ) teşekkür ederiz. Dört kızımızın da ellerine sağlık. O eller hep güzel şeyler yapsın ve paylaşsın!